DÜNYA
Fed’in Faiz İndirimi Kararında Yavaş Davranmasıyla Euro Çakıldı: Son İki Ayın En Düşük Seviyesinde!
FED TOPLANTI TUTANAKLARINDAN SONRA EURO, DOLAR KARŞISINDA SERT DÜŞTÜ
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son toplantı tutanaklarının açıklanmasının ardından, euro dolar karşısında son iki ayın en düşük seviyesine geriledi. 13 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyesini gören euro, Fed’in faiz indirimi konusundaki temkinli duruşu ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yaklaşan politika toplantısına dair beklentilerle baskı altında kalmaya devam ediyor.
FED TUTANAKLARI DOLARIN GÜCÜNÜ ARTIRDI
Fed’in toplantı tutanaklarının Çarşamba günü açıklanmasıyla birlikte, yetkililerin faiz indiriminde aceleci davranmadığına dair sinyaller geldi. Tutanaklar, Fed üyelerinin yüzde 0,5’lik bir faiz indirimi konusunda bölündüğünü gösterdi. Bu da piyasalarda, faiz indiriminin yavaşlatılabileceği ve ABD dolarının güçlenmeye devam edebileceği beklentisini yarattı. Sonuç olarak, euro dolar karşısında yüzde 2,3 düşerek 1,12 seviyelerinden 1,09 seviyelerine geriledi.
ECB VE FED’İN FARKLI YAKLAŞIMLARI EURO’YU ZORLUYOR
Piyasa analistleri, euro’nun dolar karşısında yaşadığı değer kaybının büyük ölçüde Fed’in kararlarından kaynaklandığını belirtiyor. Fed’in faiz politikalarında gevşeme sürecine girmesi ve faiz oranlarını yavaşça indirmeye başlaması, euro’ya karşı doları desteklerken ECB’nin güvercin duruşu da euro üzerinde baskı oluşturuyor.
Geçtiğimiz Eylül ayında Fed, büyük bir faiz indirimi yaparak doların değer kaybetmesine neden olmuş ve euro yaklaşık üç ayın en yüksek seviyelerine çıkmıştı. Ancak Ekim ayında, piyasaların Fed’den daha yumuşak bir indirim beklentisi ve ECB’nin daha temkinli bir duruş sergileyeceğine yönelik öngörüleriyle bu durum tersine döndü.
EKONOMİK BELİRSİZLİKLER VE ENFLASYON BEKLENTİLERİ
Fed’in faiz indirimi sürecindeki yavaşlama kararı, ABD iş gücü piyasasındaki yavaşlamanın etkileriyle de yakından ilişkili. Son aylarda yayımlanan tarım dışı istihdam verileri, işsizlik oranında artış ve istihdam artışında yavaşlama olduğuna işaret etmişti. Ancak Eylül ayına ait verilerde, istihdamın beklentilerin üzerinde artması ve işsizliğin azalması, Fed’in faiz indirimleri konusunda daha temkinli davranmasına yol açtı.
Fed’in tutanaklarında yer alan “yeniden kalibrasyon” ifadesi, bu yavaşlamanın nedenlerinden biri olarak belirtilirken, faiz indiriminin gecikmiş bir karar olduğu görüşü paylaşıldı. Toplantı sonrasında ABD hazine tahvili getirilerinin yükselmesi de doların güç kazanmasına katkıda bulundu.
ECB’NİN GÜVERCİN DURUŞU DEVAM EDİYOR
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda yeni bir faiz indirimi bekleniyor. ECB’nin, zayıflayan ekonomik veriler ve soğuyan enflasyon nedeniyle daha güvercin bir duruş sergilemesi bekleniyor. Eurostat’ın verilerine göre, Euro Bölgesi’nde tüketici enflasyonu Eylül ayında yüzde 1,8’e gerileyerek ECB’nin yüzde 2’lik hedefinin altına düştü.
Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’da ZEW Ekonomik Duyarlılık Endeksi’nin keskin bir düşüşle 3,6 seviyesine gerilemesi, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik zayıflığın bir diğer göstergesi olarak öne çıkıyor. Bu durum, ECB’nin faiz indirimlerinde daha temkinli davranmasına yol açarken, euro üzerindeki baskının devam etmesi bekleniyor.
ORTA DOĞU GERİLİMİ VE ENERJİ FİYATLARI EURO’YU TEHDİT EDİYOR
Euro, Orta Doğu’daki artan gerilimler nedeniyle de zorlanmaya devam ediyor. İsrail ve Gazze’deki çatışmaların bölgedeki istikrarı tehdit etmesi ve enerji fiyatlarının yükselme potansiyeli, Euro Bölgesi ekonomisini daha kırılgan hale getiriyor. Bu durum, enerjiye bağımlı olan Avrupa ekonomileri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
ABD’nin coğrafi olarak çatışma bölgesinden uzakta olması ve ekonomik yapısının daha dirençli görülmesi, bu dönemde ABD dolarının “güvenli liman” olarak öne çıkmasını sağlıyor. Euro ise, iç siyasi belirsizlikler ve ekonomik durgunlukla mücadele eden Avrupa Birliği (AB) nedeniyle baskı altında kalmayı sürdürüyor.
ÇİN İLE YAŞANAN TİCARİ GERİLİMLER DE BELİRSİZLİKLERİ ARTIRIYOR
Euro Bölgesi’nin Çin ile ticari ilişkilerinde de zorluklar yaşanıyor. AB’nin, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara uyguladığı ek gümrük vergileri, Pekin’in misilleme yapma olasılığını gündeme getiriyor. Bu durum, Avrupa’nın en büyük ekonomileri olan Almanya ve Fransa’yı doğrudan etkilerken, euro’nun zayıflamasına neden oluyor.
Euro’nun ABD doları karşısındaki zayıf seyri, Fed ve ECB’nin faiz politikalarındaki farklı yaklaşımlar, artan jeopolitik riskler ve küresel ekonomik belirsizlikler göz önüne alındığında, kısa vadede bu baskının devam etmesi bekleniyor. Yatırımcılar, her iki merkez bankasının da alacağı kararları yakından izleyerek piyasa hareketlerine göre pozisyon almaya devam ediyor.